Toplumsal cinsiyet körlüğü kolonyal çevre tarihi yazımını büyük oranda şekillendirirken, kadınlar birbiriyle bağlantılı iki çağdaş politika söylemi tarafından üretilen tarihsel anlatılarda başrol oynadılar: Ekofeminizm ile ‘kadınlar, çevre ve kalkınma’. Fakat ikinci alandaki temsiller hem önemli ilişkileri ve süreçleri silikleştirmesi hem de gerici potansiyel taşıyan politik gündemleri desteklemesi anlamında epey problemli görünüyor. Bu yazı çevre tarihine toplumsal cinsiyet analizi temelli alternatif bir yaklaşım çerçevesi sunuyor. Afrika ve Hindistan’dan zengin belgelere dayalı vaka incelemelerinden hareketle, toplumsal cinsiyet temelli bir yaklaşımın, çevresel değişimi anlamamız ve politik seçenekleri değerlendirmemiz açısından kritik olan emek, yoksulluk ve iktidar ile ekolojik süreçler arasındaki bağlantıları nasıl açığa çıkardığını gösteriyor.